بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَمَا يَنطِقُ عَنِ ٱلۡهَوَىٰٓ ٣

Kendiliğinden konuşmaz o.

– İbni Kesir

إِنۡ هُوَ إِلَّا وَحۡيٞ يُوحَىٰ ٤

Bu; sadece vahy edilen bir vahiydir.

– İbni Kesir

عَلَّمَهُۥ شَدِيدُ ٱلۡقُوَىٰ ٥

Onu müthiş kuvvetli olan öğretti.

– İbni Kesir

ذُو مِرَّةٖ فَٱسۡتَوَىٰ ٦

O; akıl ve görüşünde kamildir. Hemen doğruluverdi.

– İbni Kesir

وَهُوَ بِٱلۡأُفُقِ ٱلۡأَعۡلَىٰ ٧

Ve o; en yüce ufukta idi.

– İbni Kesir

ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ ٨

Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi.

– İbni Kesir

فَكَانَ قَابَ قَوۡسَيۡنِ أَوۡ أَدۡنَىٰ ٩

İki yay kadar yahut daha da yakın oldu.

– İbni Kesir

فَأَوۡحَىٰٓ إِلَىٰ عَبۡدِهِۦ مَآ أَوۡحَىٰ ١٠

O vakit kuluna vahyedeceğini etti.

– İbni Kesir

مَا كَذَبَ ٱلۡفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ ١١

Onun gördüğünü gönül yalanlamadı.

– İbni Kesir

أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ ١٢

Onun gördüğü şey üzerinde de kendisiyle tartışacak mısınız?

– İbni Kesir

وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ ١٣

Andolsun ki; onu, bir de diğer inişte görmüştü.

– İbni Kesir

AYARLAR
Okuyucu